26 Kasım 2006 Pazar

1984 - iki

Güneş
belirse gökte
puslu aydınlığıyla yorgun argın
oyunlar oynasalar bana
kafamın içindeki sesler
görmediğim yerlerden bahsetseler
duymadığım nağmelerden
ve adı unutulmuş şehirlerden

düş
çepeçevre sarsa beni tüm acımasızlığıyla
unuttuğum mazi
yüzünü gösterse her köşe başından
dokunduğum her nesne yabancılaşsa bana
içtiğim cin
yaktığım sigara
yadırgasa beni
teleekrandan yapılan anonslar
zihnimin köşe taşlarında sıçrasalar
ağbi içe işleyen bakışlarıyla
geçirse süzgeçten benliğimi
iş arkadaşlarım şöyle bir bakıp geçseler
Parti’nin son iyi işlerinden bahsetseler
Gözümü kapasam da bırakmasa yakamı
derinden gelen meçhul hisler
ve dünya
ibaret olsa sadece
içinde hapsolduğum cam bir fanustan
korkudan oluşmuş, zahmetten ve kandan
İsimsiz adamlar mengeneye alsalar ruhumu
işte o zaman
o zaman anlarım
okyanusya’da
olduğumu

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder