14 Temmuz 2013 Pazar

Münihli Ninelerden İstiğfarımdır


Bir yargının haklılığını ispat için ne kadar kanıta ihtiyaç duyulduğunu söylemek kolay değildir. Önyargılı bir kimse kuşkusuz görüşleri için yeterli nedene sahip olduğunu iddia edecektir. Mülteciler, Katolikler veya Doğulularla yaşadığı acı tecrübelerden söz edecektir. Ama çoğu sefer onun bu kanıtlarının eksik ve zoraki olduğu aşikardır. Zaten az olan anılarını bir de kendisi seçme yoluna gider, kulaktan dolma şeylerle harmanlar ve aşırı geneller.
  - Gordon Allport, Önyargının Doğası



Alıntıyı yaptığım kitabı çeviriyordum. Bu satırları yazınca nasıl oldu bilmiyorum, aklıma geldi. Münih'i anlatırken Almanların ne kadar adi olduğundan bahsetmiştim, bunda kendim bizzat yaşadığım 2 olay ve o gün kızlardan duyduğum hadise kadar ablamın Almanya'daki anılarının da payı vardı. Allport'un dediği şeyi yapıyordum yani. Sonra birden demin aklıma geldi, Almanlarla yaşadığım iyi bir hadise de olmuştu ve ben, olumsuz hatıramın aksine bunu tamamen unutmuştum.

İkinci gün Schloss Nymphenburg'a gidiyordum. Metrodan indikten sonra tramvaya binmem lazımdı ve ben de gidip bir durakta beklemeye başladım. Sokağın karşısında bazı yaşlı kadınlar vardı, bana seslenip nereye gitmek istediğimi sordular. Saray'a gideceğim dediğimde yanlış tarafta beklediğimi söylediler, ben de sayelerinde karşı tarafa geçtim. O gün, o kadınların beni uyarmak gibi bir sorumlulukları yoktu, onlara yol sormamıştım bile, ama tahmin edip bana yardım ettiler. Ve ben bunu unuttum. Tamamen unutmuştum, ta ki demin şu satırları çevirene kadar.

Bu yüzden önyargılarım için, sizi unuttuğum için günah çıkartıyor ve blogumda sizden özür diliyorum sevgili nineler.


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder