17 Haziran 2012 Pazar

Naif Aşk

Film izlemeyi sevmem, kısa sürüyorlar, çabuk bitiyorlar, tez tükeniyorlar. Yalnız başıma film izlemeyi hele hiç sevmem. Ama Tinker Tailor Soldier Spy çıktığında (Türkçe: Köstebek) arkadaşımı çekiştirip götürdüm. [Fotoğrafa kadar yazacaklarım spoilerımsılar içerebilir.]
Filmin detayını, anlaşılmasının güçlüğünü sinefillere bırakıyorum (eklemeden geçme notu: film zor falan değildi). Ben bugün feminen davranacağım, yalnızca ve yalnızca, George Smiley'nin karısına duyduğu naif aşkı dile getireceğim. Kendisini aldatıp terk eden kadın, herşey bittikten sonra kendisine geri döndüğünde bile onu görmenin heyecanıyla sendeliyor ve ilk yaptığı ona elini uzatmak oluyor. Çünkü o aşık, naif bir aşık, ilişkisini karşılıklı güçler savaşı üzerine değil, sevdiğinin yanında olup olmamasına göre kuran bir aşık. 
Şöyle bir post yazmışım eskiden, neden kızların Mr Darcy'ye vurulduğunu anlatmak için. 
George Smiley aşk serüveninin başlangıcında böyle heyecan ve aşk dolu muydu bilmiyorum, ama geldiği noktanın naif aşk olduğu kesin. Aldatılıp da intikam almaya kalkışanlara lafım yok, ben olsam büyük ihtimalle ben de bağırır çağırır ortalığı yıkarım. Ama naif aşık bunu muharebede kurşun yemiş gibi kabulleniveriyor işte, ve sevgilisi geri döndüğünde hissettiği kırılan gururu değil, ona kavuşmanın heyecanı oluyor.

Yazımızı naif aşkla ilk kez karşılaştığım şarkıyla, Cat Stevens'ın Wild World'üyle bitirelim ama bu defa cover Skins camiasından gelsin: 



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder