7 Ağustos 2006 Pazartesi

İntihar Öyküleri -1

Sıcak, tokalaşmak için elini tutmuş ve bir daha bırakmamış münasebetsiz bir yeni tanıdık gibi etrafını çepeçevre kuşatmışken uzun süredir gitmediği dairenin kapısında buluvermişti kendisini. Çantasının gizli köşesinden anahtarı çıkardı, metalin çıkardığı tıkırtıyı iç huzuruyla dinleyerek içeri girdi. Kalın çelik kapıyı savurarak örtünce karşısında onu buldu. Ondan önce gelmişti. Yüzünde anlaşılmaz donuk bir ifadeyle ona bakıyordu. Çantası elinden yavaşça düşerken holde yankılanan tek ses onun yumuşak pıtırtısıydı. Donuk yüzlü içeri girene baktı bir müddet. Sonra yavaşça işaret parmağıyla çantayı gösterdi. İçeri giren, etrafına baktı, kapıya yaslandı, gözlerini kırparak çantaya uzandı, orta gözü açtı, içinden silahı çıkardı, beynine dayadı, ve tetiğe bastı.

***