30 Mart 2012 Cuma

Modern Kölelik

Yok yok yok, başlığa takılmayalım lütfen blog mecralarında sosyolojik çıkarımlarda bulunmaya hiç niyetim yok ama kaç aydır planladığım bu seminer/gezi için iş yerinden 4 günlük ücretsiz izin isteyip de reddedilince aklıma başka bir şey gelmedi. Üstelik geçen yıl başka bir arkadaşa izin vermişlerdi bu şekilde. Mecburen tası tarağı toplayıp genel merkeze gittim, derdimi anlattım, izin vermeme sebeplerini sordum. Hoca 15 gün ortadan kaybolunca öğrenci merkezi arayıp "Bu hoca neden bir aydır yok?" diye hesap soruyormuş. Benim istediğim 4 gün dedim, her grubun yalnızca iki dersi gidiyor dedim daha başka sıkıcı açıklamaları art arda taramalı tüfek gibi saydım. Allah'tan kabul ettiler de, yolculuğum için son pürüz de ortadan kalkmış oldu. Ehe, tabii iki hafta sonra olacak sınavları saymazsam. Ne diyeyim, Allah büyüktür.

23 Mart 2012 Cuma

Yeniden Blog mu Yazıyorum Yoksa?

Tembellik başa bela, özellikle de gündelik hayatınızı zaten paylaştığınız insanlar varsa çevrenizde, canınız ne günlük tutmak istiyor, ne de blog yazısı yazmak. Buna bir de özel hayatı yazmanının getirdiği stres eklenince hiç klavye tutasım gelmiyor.

Ama bu zamana kadar düzenli ve ve herkese hitap eden tarzlarıyla blog yazan kişilere özenmeyi de hiç bırakmadım, ilgimi en çok çekenler de gezi blogları oldu hep. Ne yazık ki çok gezen biri değilim, ama bir çılgınlık yapıp başladığım ikinci üniversitemde tanıştığım arkadaşlarla başka bir çılgınlık yapıp bu dönem vizelerden sonra (sınav olan vizeler :P) Viyana'ya gitmeye karar verdik. Bana tekrar tırnaklarımı kırt kırt yedirten bir süreçten sonra bir aylık çok girişli Schengen vizemize kavuştuk ve 18 Nisan tarihine uçak biletlerimizi aldık. Ben aynı zamanda çalıştığım ve daha fazla izin almam mümkün olmayacağı için 26 Nisan'da döneceğim, ama kızlar (benim dışımda 6 kişiler) 30 Nisan'a kadar kalacaklar.