16 Ocak 2014 Perşembe


ingiltere'ye gittim geldim la ben

demişim en son.

Bu defa sindire sindire gezdim ama.
Hala içimde kalanlar, yetiştiremediklerim olmadı mı?
Elbette oldu.
Cardiff otobüsünü uyuya kalıp kaçırmamız (3 gün art arda başka şehirlere gidilmiyormuş), Dublin'e giden uçak biletini yanlışlıkla bir gün öncesine almam (Fazla Tardis bileti olan var mııı?), Camden Town'ı ucundan, Galler'i kıyısından görmem, Glasgow'u kasıtlı olarak, direkt es geçmemiz...
Ama yine de güzeldi, bu defa geçen sefer yapamadığım pek çok şeyi yaptım. West End'de Agatha Christie'nin oyununa gittim mesela, Earl's Court'ta mavi telefon kulübesinin önünde resim çektirdim, Harry Potter stüdyolarını ziyaret ettim, punting yaptım, uçağa ekstra yük sokabilmek için çeşitli numaralara başvurdum (hmm bu olmasa da olurmuş), ama yine de ekstra bagaj parası ödedim :( , Ben's Cookies yedim, hostellerde kaldım, kiralık lüks dairelerde kaldım, yeni bir yazar tanıyıp sevdim, kitaplarını aldım, başka sevdiğim bir yazarın imza gününe gittim, milyonlarca hediyelik eşya aldım... ve nihayet beş kuruşsuz kaldım :(

Şimdi de bu beş kuruşsuz halime aldanmadan New York'a gidiyorum.
Virüs de virüsmüş ha, bana mısın demiyor.